Fiyatların belirli bir periyotta, hissedilir düzeyde ve düzenli olarak artmasına “enflasyon” adı verilir. Enflasyon artışı, ilgili ülkenin para değerinin düştüğünü ifade eder. Dolayısıyla yüksek enflasyonun varlığı halinde paranın satın alma gücünün büyük ölçüde düştüğü görülür.
Yüksek düzeyli enflasyonun hakim olduğu süreçte finansla ilişkili tabloların enflasyon oranlarına göre düzenlenmesi gerekir. İşbu düzenlemenin yapılabilmesi için gereken muhasebe etkinliklerinin bütününe ise “enflasyon muhasebesi” denir. Şimdi, enflasyon muhasebesi kavramını daha yakın bir perspektifle inceleyeceğiz.
Enflasyon muhasebesi; ekonomide yüksek enflasyonun dominant olduğu süreçte, finansla ilgili tabloların enflasyon oranları referans alınarak revize edilmesi amacıyla başvurulan muhasebe faaliyetleridir. Enflasyon muhasebesi, varlık-kaynak ücretlerindeki enflasyona bağlı değişimlerin yakından takip edilmesi gerekliliğinin sonucudur.
Varlıkların ve kaynakların fiyatları, piyasaya hakim enflasyondan etkilenir. Bilhassa yüksek enflasyonun piyasa üzerinde dominant olduğu dönemlerde varlıkların ve kaynakların fiyatları radikal değişimler gösterebilir. Bu süreçte yaygın olarak başvurulan enflasyon muhasebesi;
* Finansal sonuçlarda sürdürülebilir ölçekte başarı kazanımı için daha isabetli finansal kararlar alınabilmesini mümkün kılar.
Mevcut enflasyon düzeyinin fiyatlara nasıl bir etkisi olduğunu gerçekçi veriler üzerinden değerlendirmek, geleceğe ilişkin daha isabetli adımlar atılmasına, başarılı sonuçlara götürecek aksiyonların alınmasına yardımcı olur. Bu değerlendirmenin yapılabilmesi için gereken gerçekçi verilerse enflasyon muhasebesi yardımıyla elde edilir.
Vergiye ilişkin hukuki düzenlemeler bakımından; fiyat indeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem de dahil olmak üzere son üç hesap döneminde %100 oranından ve içinde bulunulan hesap döneminde %10 oranından fazla olması durumunda mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi olduğunu belirtmek gerekir.
Enflasyon muhasebesi mecbur kılan hukuki koşullar esasen 31/12/2021 tarihi itibariyle oluşmuştur. Fakat enflasyon muhasebesi uygulaması, 213 sayılı yürürlükteki Vergi Usul Kanunu Geçici m. 33 ile 31/12/2023 tarihine ertelenmiştir.
Enflasyon düzeltmesi yapmak durumunda bulunan gerçek ve tüzel kişilikler şunlardır:
Aşağıdakiler, enflasyon düzeltmesi uygulaması yapamaz:
Enflasyon muhasebesini önemli ve sermaye bakımından değerli kılan pek çok neden mevcut. Fakat başlıca neden, enflasyonist karlar sebebiyle olmayan kazançların yol açtığı sermaye erimesi tehlikesinin engellenmesidir. Zira enflasyonist karlar nedeniyle olmayan kazançlara dair vergi tahakkuk eder ve yüksek kar dağıtımları ile sermayenin erimesi sonucuyla karşılaşılır. Ayrıca, enflasyon muhasebesi ile;
Yüksek enflasyonun dominant olduğu ekonomiler çeşitli sorunları beraberinde getirir. Örneğin bu tür bir atmosferde faaliyet gösteren şirketler, finansal tablolarının mevcut ekonomik konjonktür nedeniyle ne oranda kayıp ya da kazanç gösterdiğini net ve isabetli bir şekilde değerlendiremez. Bu değerlendirmenin yapılabilmesi için gerekli koşulları sağlayan uygulamaya ise enflasyon muhasebesi denir.
Yüksek enflasyonun hakimiyet kurduğu ekonomilerde faaliyet yürüten organizasyonlar, yüksek enflasyon dolayısıyla varlıklarında ne miktarda kayıp ya da kazanç yaşandığını isabetli bir şekilde tespit edebilmek amacıyla enflasyon muhasebesi uygulamasına başvurur. Bu işlevi ise enflasyon muhasebesini oldukça önemli ve değerli kılar.
Enflasyon muhasebesi genel çerçevede şu şekilde uygulanır:
Enflasyon muhasebesi çeşitli metotlarla yapılabilir. Fakat bu metotlar arasında en efektif olan yöntem üzerinden hareket etmek, gerek zaman gerekse verim bakımından en sağlıklı yaklaşımdır. Özellikle verim ve üretkenliğe önem veren organizasyonlar daha çok enflasyon muhasebesi uygulamasını pratik ve efektif kılan yazılım çözümlerinden yararlanmaktadır.
Enflasyon muhasebesi özelinde geliştirilmiş yazılım çözülümleri farklı özellikler sunar. Zira her bir yazılımın işlevsel özellikleri, kullanım deneyimi, verim ve üretkenlik bakımından kullanıcıya yönelik kazanımları çeşitlilik arz eder. Dolayısıyla gereksinimlere kusursuz yanıt verecek nitelikte ve talepleri karşılar özellikte bir yazılım tercihinde bulunmak en sağlıklı yaklaşım olacaktır.